9 Ekim 2020 Cuma

Gluten Ve Şekersiz Pestil Yaptım

  




 Üç yıldan fazladır ,hayatımızdan ekmeği unu diğer tahılları çıkarmıştık.Şekeri terkedeli çay kahveden çıkaralı ise çok daha uzun onlarca yıl olmuştu.İçeceklerde şeker kullanmamak kolaydı,bal şeker marmelat pekmezi de zaten hane halkından seven isteyen yoktu.Fakat ekmek,un unlu mamulleri terk etmek çok zor bir karardı.

İki hafta önce Yenişehir Çarşamba Pazarında naşi armutu görmüş,bahçemizde yetişen daha ufak ve yeşil ,anneannemin Ankara Armudu dediği armutu hatırlamış iki kilo alıvermiştim. Oysa armut da kırk yılda bir ikram edenin hatırına yenirdi bizde Sanırım çocukluk anılarım bir şaka yapıyordu bana  .İki hafta konuk olduğu buzdolabında bekleyen canı sıkılmış armut hafiften bozulmaya başlıyordu bense onu çöpe atmaya yaradana , emek verene pazardan taşıyan kendime,taa Japonyadan gelerek bizle yaşamaya başlayan naşi arkadaşa böyle bir saygısızlığı yapamazdım. Acaba glutensiz şekersiz pestil yapılabilir mi?dedim internette aramaya başladım .


Pestil yapımı anlatan birçok yemek blogu,youtuber varmış ,okudum baktım çoğu benzer tariflerdi.kullanan bir ikisinde şeker bir ikisinde de hem şeker hem nişasta kullanılmadan yapılabileceği yazıyordu.Ben doğaçlama davranıp kendi tarifimi bulayım dedim .Armutlarımı dolaptan çıkarırken bizi de gör yaşlanıyoruz burda diye mor mor bakan kara incirler de elime takıldı, iki grubu ayrı ayrı yıkayıp kontrol ettim sağlam olmayanları ayırdım ,kalanları yıkadım armutların altına domatesleri kolay soymak için yaptığım gibi keskin bıçakla artı atıp tencereye eser miktarda su ile koyup hafif ateşte kapağını üstüne tunç havan kapatıp kendi suyu ile demlenmeye bıraktım . O arada bende incirleri soymadan yıkayıp kurulayp doğradım.

                        Niye  mi soymadım,o güzel rengine kıyamadım .onca güneşi içip ,içini besleyen o güzelim kabukta da bilmediğim faydalar olabilirdi.Pestisit ihtimaline karşı  eve getirdiğimde hipokloröz asit ile banyo ettirmiştim ya.Neyse armut kendi buharıyla pişti çıkarıp kevgire aldım,soğuyunca elimle bir güzel kevgirden geçridim,kabuklar,çekirdekler kaldı pişmiş armut suyu alta geçti tencereye tekrar girdi.Doğranmış kabuklu kara incirler-ki armut miktarının yarısı kadardı-ile buluştu. bir çay kaşığı hindistan cevizi yağı bir çubu tarçın bir kaç karanfil tanesi ile iki üç kaşık su da eklenip yeniden pişmeye bırakıldı. Bu kere devreye mutfağın modern aygıtı girip sıcak karışımı bıııızzzt edip homoien bir püre yaptı,seviyorum seni blender.Kevgirimden vazgeçmesem de seni de yabana atamam.

Şimdi beraberce sabahı bekliyoruz. Güneş doğarken siyah fırın tepsisine serdiğim yağlı kağıda incecik yayılacak ve Ekim güneşinden faydalanabildiği kadar kuruyabildiği kadar kuruyacak. Kuruyamazsa da fırına girip orada atacak terini ...
Bu kez şansımıza hava iki gün güneşli geçince 
                                            
altı folyolu fırın kağıdına yayılıp susamlanan ve ayçekirdeği ile çeşnilendirilen  pestil püresi iki günde kurudu.


kağıttan kaldırmadan katlayarak içe bölmek üzere işaretledim.


kesip üç büyük parçaya böldüm




tekrar 2,3 cm eninde şeritler kesip ,içlerine çiğ badem ve çiğ antepfıstığı  koyarak  biraz acemice de olsa lokmalık susamlı çekirdekli badem ve fıstıklı kahve yanı atıştırmalıklar hazırladım.

Bu kadar emeğe değdi mi derseniz  değdi diyeceğim,biçimi ben de beğenmedim ama nişastasız rafine şekersiz beslenenler için fazla olmamak kaydıyla tatlı isteklerini gidermede iyi olacaktır. gelecek yıl inşaallah damak tadıma göre ekşi meyvelerden bu sefer daha ustaca mayhoş pestiller yaparım dilkeğimle bana afiyyet ;okuyanlara ilham olsun .

4 Ekim 2020 Pazar

 SONBAHARDA  YAZDAN KALAN TAHIL VE BAHARATLARI KIŞA HAZIRLAMAK 

Kış hazırlıkları yaparken  yazdan kalan baharatları unları atmalı mıyım ya da nasıl saklamalıyım diye düşününce hem bakliyat ve baharatları unları hemde   bilgilerimi tazeleyeyim dedim.

Rahmetli annem panayırda aldığı pirinç ,bulgur,nohut ,fasulye gibi ürünleri tepsilerle veya  temiz çarşaflarla masalara serip bir kaç gün havalandırıp torbalara koyup saklarken ,geçen sezondan kalanları da kısa bir süre  güneşlendirir,içine iri tuz koyarak önce tüketilmek için ayrı bir yerde saklardı.





Her bozulan gıda ve gıda ürünleri gibi baharatlarda bozulur. Nemden ve yüksek ısıdan etkilenen baharatlarda böceklenme olur. Isı ile bozulma hemen olabileceği gibi serin bir ortam olmasına rağmen, iyi muhafaza edilmemiş kaplarda bekleyen baharatlarda da bozulma meydana gelebilir. 

Çoğumuzun yaptığı hatalardan biri de kolay erişilebilir olması için baharatları, fırın üstü ya da ocak yanı gibi sıcaklığın sürekli artıp azaldığı yerlerde saklamaktır. Burada nem, sıcaklık ve ışığa maruz kalan baharatlar tadını çok çabuk kaybeder.

Bazı küçük detaylar takip edildiği sürece baharatların raf ömrü 2 yıla kadar uzayabilir. İşte rengarenk baharat çeşitlerinin ömrünü arttırmak için kullanabileceğiniz saklama yöntemleri:

  • Baharatlar hava geçirmez kavanozlarda veya baharatlıklarda saklanmalıdır. 
  • Cam kavanozlar yerine güneş ışığından koruyan seramik kavanozlar tercih edilmelidir.
  • Evinizdeki serin ve kuru yer baharat saklamak için en uygun yerdir.
  • Pul biber, toz biber, köri gibi sıcaklıktan çok etkilenen baharatlar buzdolabında saklanmalıdır.
  • Baharatı aldığınız tarihi kavanozun üzerine not ederseniz kullanma süresini daha rahat takip edebilirsiniz.
  • Bütün olarak alınan baharatların dayanma süresi ezilmiş veya öğütülmüş olanlardan daha fazladır. Bütün olarak alınıp öğütücüde ihtiyaca göre öğütülüp kullanılması tavsiye edilir.
  • Taze ot halindeki baharatları kilitli poşetlerde de saklayabilirsiniz. Bu poşetleri ışık ve ısıdan uzak tutarsanız uzun süre kullanabilirsiniz.
  • Baharatlarınızı ara ara temiz bir bez üzerine döküp havalandırın. Bu sayede aşağılara çökmüş olan bir miktar yağın tekrar toz kısımla özdeşleşmesini sağlamış olacak ve tazeliğini koruyacaksınız.

Unutmamalısınız ki baharatların bozulduğunu sadece böceklenmesiyle anlayamazsınız. Bazen baharatlar sadece kokusunu veya tadını kaybeder. Eğer baharatlarınızdan hiç koku gelmiyor ya da herhangi bir tat alamıyorsanız o baharatları yemeklerinizde kullanmamanızı öneririz.

Bakliyatlardan sonra un ve baharatlarla ilgili araştırayım dedim ve aşağıdaki bilgilere Ekmek sanatı  sitesinde rastladım.




Unların büyük çoğunluğu serin, kuru ve doğrudan güneş ışığı almayan yerlerde kapalı kutularda saklanabilir. 

Ayrıca unlar kendi orijinal kağıt paketlerinde açılmadıkları sürece uzun süreli muhafaza edilebilirler. Kağıt paketlerin ağzı açıldıktan sonra kullanım süreleri hızla azalır, hemen tüketilmelidirler. Bu tür ürünlerin bekleme sürelerini uzatmak için ağzı hava geçirmez şekilde yeniden kapanabilir kutulara koymak mümkündür.


Buz dolabı bu tür ürünler için ideal saklama yeridir. Buzdolabının tek dezavantajı ise nemi ve unlara sirayet edebilecek muhtelif kokulardır. Unların orijinal paketleri hava almaya imkan verdiklerinden buz dolabı ya da derin dondurucu için ikinci bir ambalaja daha ihtiyaç vardır. Daha uzun süreli beklemeler için aluminyum folyaya sarıp derin dondurucuda saklamak da iyi bir yöntemdir. Ancak, çok miktarda unu derin dondurucuda saklayıp, bir de dondurucunun  elektrik parasını vermek ne kadar ekonomiktir bu tartışılır.


Taş değirmende öğütülen tam buğday unları ise ruşeymden gelen yağlar dolayısıyla çok çabuk ekşir ve bozulurlar. Özellikle bu unlara karşı dikkatli olunmak ve belirli bir sürede tüketilecek kadar öğütmek işin temelidir.


Raf ömrünü uzatma yöntemleri:


1.   Öncelikle unlar uygun yerlerde kendi orijinal kağıt ambalajlarında uzun süre saklanabilirler. Un, ambalajından hava almaya devam ettiği sürece oksidasyon süreceğinden, son kullanma tarihini geçirmemelidir.

2.   Plastik ya da cam kavanoz içine konulup ağzı iyice kapatılan unlar serin ve kuru yerlerde daha uzun süre dayanırlar.

3.   Buz dolabı, unları nemden ve kokulardan korunacak şekilde ambalajlandıklarında en ideal saklama yerlerindendir.

4.   Uzun süreli saklamalarda ise derin dondurucu rakipsizdir. Sadece  saklanacak olan unun nem ve kokudan korunması için uygun poşete konulması gerekir.

5.   Görüntü, rengi  veya kokusu değişmiş unlar kullanılmamalıdır.



Depolamak için yöntem:



1.   Öncelikle unu ya da kağıt paketini içinde besin saklanabilecek kalitede bir ambalajın içine koyunuz.

2.   Paketin havasını alarak ağzını sıkıca kapatınız.

3.   2 gün veya 48 saat derin dondurucuda şoklayarak yumurta veya haşeratı öldürünüz.

4.   Bundan sonra ununuzu serin, kuru, havadar, güneş ışığını doğrudan almayan yerlerde depolayınız.



İçine konulabilecek yardımcı malzemeler:



1.   Un ya da tahılların üzerine konulan defne yaprakları, ilk bahar ve son baharda değiştirilmek şartıyla, böcek ve kötü kokuların un ya da tahılınızdan uzak durmalarında yardımcı olmaktadır.

2.   Lavanta çiçeğinin de benzer etkileri olduğu bildirilmiştir.



Unlar ve Raf Ömürleri:



Genel amaçlı Unlar: Uygun saklama kabı, kapalı ağız ve müsait depolama alanlarında 8 aya kadar, buz dolabında ise bir yıla kadar saklanabilir.

Ekmeklik Unlar: Uygun saklama kabı, kapalı ağız ve müsait depolama alanlarında 6 aya kadar, buz dolabında ise bir yıla kadar saklanabilir.


Tam Buğday Unu: Uygun saklama kabı, kapalı ağız ve müsait depolama alanlarında 3 aya kadar, buz dolabında ise 6 aya kadar saklanabilir.

Mısır Unu: Uygun saklama kabı, kapalı ağız ve müsait depolama alanlarında 12 aya kadar, derin dondurucuda  ise çok daha uzun saklanabilir.


Yulaf Unu: Uygun saklama kabı, kapalı ağız ve müsait depolama alanlarında 3 aya kadar, buz dolabında ise 6 aya kadar saklanabilir.


Çavdar Unu: Buz dolabında 3 aya kadar, derin dondurucuda ise 6 aya kadar saklanabilir. Şayet çavdarın ruşeymi çıkarılarak ayrılırsa daha uzun süreli saklanabilir



Kuru bakliyatları saklamak

Mercimek, Fasulye, Nohut, Barbunya, Bulgur, Pirinç gibi gıdalar kuru bakliyat grubuna girer. Kuru bakliyatların besin değerini ve lezzetlerini korumanın ilk adımı ortamın nem oranın korunmasıdır. Nemli ortam ve sıcaklık bakterilerin en sevdiği ortamdır. Neme ve sıcağa maruz kalırsa aflotoksin denilen bakteri üreterek, ağır zararlar veren hastalıklara kapılabilirsiniz. Bu yüzden aşağıdaki kurallara uymalısınız.

  • Besin değerlerini kaybetmemeleri, tatlarını korumaları için saklandıkları ortamın nem denetimi çok önemlidir. Nemli ortam ve ısı, mikroorganizmaların artışına ve tanelerin küflenip çürümesine neden olur. Nem ve sıcak hava aflotoksin denilen çok zararlı, hatta kansere neden olan mikroorganizmaların üremesine ve insan sağlığına zarar veren boyuta ulaşmasına neden olur.
  • Tahıl, kurubaklagiller, şeker vb. kuru besinlerin, kuru (nem oranı %  50-60) ve serin (en fazla 20 °C ) ortamda saklanmalıdır.

Uzun süre beklemesi gereken bakliyatlar  ara ara masanın üzerine serilen temiz bir bezin üzerine boşaltılarak, havalandırılmalı ve yeniden saklama kabına konarak bekletilmelidir. Bunu yapmanız, böceklenme başlamışsa, erken fark etmenizi ve büyük miktarda bir baklagilleri kurtarmanızı sağlayabilir

21 Kasım 2017 Salı

YILBAŞI ETKİNLİĞİ ; Işığınızla Kalpleri Bir Kez Daha Aydınlatır mısınız?




Yılbaşı yaklaşıyor,sevdiklerimize hediyeler almaya,yapmaya niyetleniyor planlıyoruz.
 Bu arada biraz daha emekle tanımadığımız hasta miniklerin ,muhtaç yaşlıların da yüreklerine dokunuverelim.
Sevgili Tülin BULUT GÖLGESİ blogunda başlatıp bizleri de ortak ettiği etkinliğine




                                                         





             Işığınızla Kalpleri Bir Kez Daha Aydınlatır mısınız?



diyerek katılım bekliyor.
http://bulutgolgesi.blogspot.com.tr/2017/11/isgnzla-kalpleri-bir-kez-daha-aydnlatr.html#comment-form
Neler yapabileceğimiz konusunda da yine rehber olmuş. 

Ben kendisine yorumumda teklifimi ilettim. 
NE DERSİNİZ KATILIYORUZ DEĞİL Mİ?

6 Ekim 2017 Cuma

NAZAR NEDİR, NASIL KORUNABİLİRİZ?

NAZAR NEDİR, NASIL KORUNABİLİRİZ?

Alıntıdır:  https://sonsuzsifa.com/blog/tamamlayicitip/nazar-nedr-nasil-korunablrz
Yoğun bir enerji alışverişinde bir tarafın pasif kalarak yoğun olarak enerji yüklenmesi ve bazı şeylerin ters dönmesidir, derdim.
Başka neler denmiş nazarla ilgili bir bakalım;
Nazar (yani göz değmesi)  Arapça kökenli olup Türkçe karşılığı dikkatli bakış anlamındadır. Dikkat’i bir nokta’da toplamak, yoğunlaşmak ya da çok istemek veya kıskanmak gibi terimlerle de tanımlanır.Nazar Arapça kökenli bir kelime olsa da kavramı binlerce yıldır tüm inanışlarda farklı adlarla ama korumaları benzer sembollerle yapılmıştır. Göz şeklinde ki korumalar eski Mısır’a dayanırken mavi rengi kullanan Anadolu bu tılsımı cama aktarmıştır.
Aynı şekilde uğursuz gözlerden gelen fenalığı ortadan kaldırmak için Fenikeliler, Yunanlılar ve Romalılar tarafından el şeklindeki muskaların kullanıldığı tespit edilmiştir
Hz. Muhammed’in “Nazar’dan Allah’a sığınınız. Çünkü göz (değmesi) gerçektir.” hadisinden de anlaşılacağı üzere İslâm dininde nazarın varlığı kabul edilmiştir.
Nazar kötü niyetli insanlardan yayılan kıskançlık enerjisi midir?
Aslına bakarsanız değildir. Nazar dediğimiz olgu bir yoğunlaşma ve ne yoğunlukta olduğu bilinmeyen bir enerjinin bir yerden bir yere aktarımıdır. Elbette bu enerjiye geçen her tür duygu karşı tarafa aktarılacaktır.
Aniden kırılan bir eşya, birçok iltifatın hemen ardından düşen bir kişi, kendimizi birden bire ağırlaşmış ya da yorgun hissetme halimiz gibi örnekler gözlemlediğimiz de nazar tespiti yaparız.
Aslında tarih boyunca ve hali hazırda günümüzde birçok tılsım yerine geçecek obje kullanılmaktadır. Bölgeye dinsel ve kültürel inanışa göre farklılıklar gösterse de anı amaca hizmet etmektedirler.
Neden nazar çekeriz?
Kendimizi savunmasız hissettiğimiz, elimizdekileri kaybetmekten korktuğumuz, sahip olduklarımızı hak etmediğimizi düşündüğümüz ama en önemlisi yükselmek ve ilerlemek konusunda pasif olduğumuz dönemlerde nazar enerjisi dediğimiz çarpışmalara açık hale geliriz.
Şu soruyu sorabilirsiniz, çocuklarda mı böyle düşündüğü için nazar olur ya da negatif enerjiden etkilenir. Çocuklar ebeveynlerinin korkuları sayesinde bu etki alanına girer, aslında onlar kendilerini ufak tefek çarpma ve düşmelerle dengelerler.
Neden Nazar Ederiz?
Aşırı sevgi ile aktığımız çocuğumuzu bile etki altına alabiliriz. Kontrolsüzce o anda farkında olmadan yoğunlaştığımız bir alana aktardığımız aşırı enerjiyle kendi hayatımıza dahi etki edebiliriz.
Gelelim nazar enerjisinden kurtulmanın yollarına; en önemlisi kendinizden emin olmaktır. Bu etkiyi almayı kabul etmeyip de toprağa gönderseydiniz ya da gökyüzüne üzerinize almazdınız. Siz onay verdiniz aktarım oldu.
Bedende : Su ile elleriniz ve yüzünüzü yıkayın, ellerinizden akan suyu etrafınıza serperek üzerinizde ki enerjiyi havaya ve yere aktarın.
Eğer yakınınızda ağaç ya da doğal taş var ise ellerinizi tam olarak buraya yerleştirin ve ‘’ üzerimde birikeni aktarıyorum ‘’ deyin. Evde ve duş alabilecek halde iseniz tuzlu su ile küvet uygulaması yapın yada duş sonrasında başınızdan aşağıya tuzlu su dökün ve tekrar durulanmayın.
Doğal taşlar kapalı mekanlarda ki taşlarınız ise onları da akan suyun altında yıkayın.
Mekanlarda ; Adaçayı tütsüsü yakarak evin içinde yoğunlaşmış enerjiyi dağıtabilirsiniz. Bir  kaç parça kristal tuz alın iyice yoğunlaşın ve evin her köşesine bu tuzları yerleştirin yada granül halde ise küçük bir kapta dolaştırın. Tuz ortamda ki tüm yoğunlaşmış enerjileri emer, daha sonra kristal olanları yıkayarak granül olanları dışarı serperek enerjinin değişmesini sağlayın. Evinizi ya da iş yerinizi sirke ile ıslatılmış bezle silerek yine enerji temizliği yapabilirsiniz.
Nazar enerjisini yönetin:
Diyelim ki bir yere gideceksiniz ya da enerjisinin sizi kötü etkilediğini düşündüğünüz birisi ile bir görüşmeniz ya da akşama misafiriniz var, ne yapabilirsiniz?
Kıyafette ya da aksesuarda; cam göbeği mavi, laciverte yakın mavi renkler kullanın ya  da aksesuar olarak dikkat çekici bir parça takın tüm dikkatleri bir yere toplayacak bir objeyi yanınıza alın. Bunların hiçbirini yapacak zamanınız olmadıysa, hemen kendinizi beyaz ışıktan bir fanusun içine alın. Karşınızdakine fırsat vermeden ‘’aaa şu üzerinde ki ne kadar da….’’ Tarzı bir ifade ile ilk davranan siz olun.
Mekanlarda yoğun enerjilerin ya da negatif aktarımların birikmesi ya da bir yerde toplanması için, girişlere mavi rengin tonlarında bir obje koyun, doğal taşların özellikle dişi olanları( içe doğru mağara tarzı olanlar) nazar enerjisini almada çok etkilidir.
Koruma yapmak için kendinizi, işinizi, çocuklarınızın başarılarını ya da ilişkinizi kötülemeyin. Söylediğiniz her söz gerçek olabilecek bir alandadır ve siz o anda kendi kendinizi nazara açmış olursunuz. Siz korumanızı yapıp emin olursanız kendi halinizden ve sahip olduklarınızdan ömür boyu korunursunuz.
Yinede ben kendimi iyi hissedemem diyorsanız bir tılsım yapın, uğuruna inandığınız bir yakınınızdan sizin için üzerinizde veya yanınızda taşıyabileceğiniz bir obje seçmesini ve buna koruma yapmasını isteyin veya kendiniz bir koruma yapın, ister dua edin ister güzel niyetler edin.
‘’şeytan kulağına kurşun’’ gibi batıl inanç sanılan birçok davranış enerji dağıtmak için iyi bir yoldur.
Karşınızdakine zorla da olsa ‘’ Maşallah’’ deyiniz lütfen baskısı uygulayabilir o anda yoğunlaşan bir enerjiyi üzerinize almadan geri gönderebilirsiniz.
Ama en güzeli, evinize işinize, arabanıza yerleştireceğiniz birer kristal taşa yapacağınız yüklemelerle sürekli çalışır hale getireceğiniz korumalarınızla oluşturacağınız kalkanınızla rahatça dolaşmaktır.
Mekanlarınız, işinizi ,sevdiklerinizi ve hatta kendiniz hakkında yorum yaparken içinizden ya da dışınızdan ‘’Allah’a emanet…, Maşallah, Korunsun İnşallah’’ gibi ifadelerle sözlü koruma yapmayı bir alışkanlık haline getirin.
Allah nazardan ve nazar edenden uzak, ışığın korumasında kılsın hepimizi….
NOTLAR;
• Kırılmış taşları hemen atın. Kaybolmuş tek kalmış çift eşyalarınızı, çatlayan cam eşyalarınızı hemen kırarak atın. Bunlar üzerlerine tüm enerjiyi çekip sizi korumuşlardır. Daha fazla aynı mekanda tutmanız doğru değildir.
• Ayrıca evin girişine mavi bir objeye saracağınız şap taşı bulundurmak koruma yapar.
• Çocukların üzerine sadece sarı yada kırmızı renk giydirecekseniz mutlaka mavi bir taş, nazar boncuğu ya da mavi bir giysi ile kombin yapın.
• Siyah rengi tek başına kullanmak yoğun enerji çekmeye neden olabilir takı yada aksesuar ile başka renkleri ekleyin.
• Tütsü olarak, adaçayı ,üzerlik ya da aktar süprüntüsü karışımını yakabilirsiniz.
• Dışarıdan eve geldiğinizde mutlaka dışarıda giydiğiniz kıyafet ve aksesuarları çıkarın.
• Bu yazıda bolca kullandığımız mavinin bu tonları, 3. Gözümüz yani 6. Çakra ile ilgilidir ve dönüştürme gücünü temsil eder bu nedenle de nazar enerjilerinde en etkili renktir
Yazar * Meltem Güner

4 Ekim 2017 Çarşamba

BENLİK TOPRAĞIMA KABULLENME EKTİM



KABULLENME EKTİM.
Temizlik yaptım bugün…
Hem de tüm benliğimde.
Bütün kaslarımı, sinirlerimi, kemiklerimi hatta kanımı bile temizledim. En küçük yerlerine, kıvrımlarına girmiş, sinmiş tüm pislikleri attım.
Kırgınlıklarımı dışarı çıkardım ilk önce.…
Görmenizi isterdim…
Nasıl da çok yer kaplıyorlarmış, inanmazsınız.
Bağışlamayı yerleştirdim yerine özenle.
Titizlikle her birinin üstüne ektim tohumlarını.
Her yere, görebildiğim, göremediğim her yere serptim.
Atarken kırgınlıklarımı, bakmadım neydi onlar diye…
Geçmişimden de bir parça kalsın istemiyordum.
Gelecek geçmişten çok daha fazla yaşanası.
Bakmadım, merak da etmedim.
Bağışlamayı ekerken tekrar kırılmaktan korkuyordum belki.
Kıskançlığımı çıkardım.
Meğer ben ne az kıskançmışım.
Çok kolay oldu.
Sevindim…
Sanki kaybetmiş bir eşyamı bulmuş gibi oldum.
Çok şükür ki kin ve nefret yoktu yüreğimde.
Nasıl temizlerdim hiç bilmiyorum…
Sıra korkularıma gelmişti.
Çıkarmaya bile korktum önce.
Ne de çok alışmışım onlarla yaşamaya.
Bunca acı ve endişeye nasıl alışılır,
İçten içe bir sevgi nasıl duyulur anlayamadım.
Yerini, toprağını sevmiş mor bir menekşeydiler.
Eee… ne de olsa iyi bakmıştım onlara.
Her gün yeni yeni korkular ekleyip, endişelerimle sulamıştım.
Mutluluklarımı , ümitlerimi ne de çok ihmal ettiğimi anladım o an. Bu ilgiyi onlara verseydim, her gün onları düşünüp birer umut daha ekseydim, almadan verip, beklemeden sevseydim…
Her şeyden önce içimdeki gücün ve sevginin daha fazla farkında olsaydım, böyle bahar temizliklerine ihtiyacım kalmazdı.
Çok zorlandım korkularımla.
Birbirlerinin içine halkalar misali girmişlerdi.
Kenetlenmişlerdi adeta.
Ama onları da sevgiyle çıkardım.
Bir bebek şefkatiyle , öperek, severek, okşayarak…
Ve onları yaşamaktan, hem de bir zamanlar bir kabus gibi yaşamaktan,
pişmanlık duymadan çıkardım…
Kızsaydım onlara, bağırıp çağırsaydım.
Yine dönüp dolaşıp geleceklerini biliyordum.
Güzel kokular geliyor içimden…
Saçlarım hep parlak gibi dururdu ama parlak değilmiş.
Ellerim her zamankinden daha yumuşak,
Tenim hiç olmadığı kadar duru,
Bir su gibi sesim…
Temizlik yaptım bugün.
Bahar temizliği…
Neşe ektim, hoşgörü, güven, sevgi ektim…
Almadan vermeyi, sevilmeden de sevmeyi, paylaşmayı ektim.
Sağlık ektim, bol sıhhat.
Korkusuzlukları ektim alabildiğine.
Saatlerce ektim korkusuzluğu
Çılgınlık ektim, doğallık.
Sonsuzluk…
Bağışlama ektim.
Aşk ektim her hücreme.
Coşku, heyecan, sessizlik ektim.
Tüm güzel fikirler sessizken geliyor bana.
Kabullenme ektim.
Baş eğme değil
Olduğu gibi kabullenme
EDWARD MORRISON

 ZAMAZİNGO  https://anetteinselberg.com/dan ALINTIDIR

29 Temmuz 2017 Cumartesi

Seramik gül yapımı


İngilizce kalıp üzerinde Usta Sınıf gül (6) (700x521, 244KB)

İngiliz Roses modellenmesi üzerine Usta sınıfı (23) (667x381, 138Kb)
Resim yazısı ekle

İngiliz Roses modellenmesi üzerine Usta sınıfı (15) (442x532, 91KB)İngiliz Roses modellenmesi üzerine Usta sınıfı (16) (526x485, 111KB)İngilizcesi Usta Sınıfı kalıplama (2) (493x534, 106Kb) gül

İngiliz Roses modellenmesi üzerine Usta sınıfı (14) (700x377, 147Kb)İngiliz Roses modellenmesi üzerine Usta sınıfı (12) (434x670, 131KB)İngilizce kalıp üzerinde Usta Sınıf gül (10) (514x595, 165KB)





İngiliz Roses modellenmesi üzerine Usta sınıf (9) (618x449, 156KB)İngiliz Roses modellenmesi üzerine Usta sınıf (8) (666x609, 197KB)İngilizce kalıp üzerinde Usta Sınıfı gül (5) (699x447, 172KB)

İngilizce kalıp üzerinde Usta Sınıf gül (3) (540x522, 176KB)İngilizce kalıp üzerinde Usta Sınıfı gül (4) (700x517, 179KB)
İngiliz Roses modellenmesi üzerine Usta sınıfı (23) (667x381, 138Kb)


http://marrietta.ru/post418557123/

12 Temmuz 2017 Çarşamba

YAZ GÜNLERİNDE BEBEKLİ ANNELER İÇİN PRATİK ÇÖZÜMLER

(Bu görsel internetten alınmıştır.)




MEİ TAİ;Asyalı kadınların bebek taşıma yöntemi olarak bilinen Mei tailer ki biz onu SAR DOLAŞ olarak Türkçeleştirmiştik .
Yaz geldi,bebek ve çocukları taşımak gerektiğinde kullanışlı bir çözüm var.


MEİ TAİ;Asyalı kadınların bebek taşıma yöntemi olarak bilinen Mei tailer ki....
Biz onu SAR DOLAŞ olarakTürkçeleştirmiştik ..

Alttaki kuşağı ile bele rahat ve güvenli bir şekilde bağlanırken,üstteki iki kuşağı omuzlardan geçip sırtta çapraz yerleşip içine yerleştirdiğiniz bebeğinizi önde bağlanarak rahatça göğsünüzde ,huzur içinde taşımanızı sağlar.




Torunum doğduğunda onun rahatça annesinin bağrında yatarken taşınabilmesi için araştırırken ecnebi bloglarda bulup nasıl dikilebileceğini inceledim.

Diktim ve kullandık.
Bizimkiler büyüdü ,ben ise bu güzel malzemeyi üretmeye devam ediyorum.

Bebekleri anne kucağında rahat taşıyabilmek için kullanılan çeşitli taşıma askılarının
en hafifi ve en az yer kaplayanı olduğunu iddia ediyorum.

Pamuklu kumaşlardan hazırlandı.Kullanımı kolay ve pratik.Katlandığında evde veya çantanızda bir bloknot kadar yer kaplar.







Renklerin en gerçeğe yakın görünen fotosu bu. Lacivertin  daha canlı,desenli tarafın biraz daha gri olduğunu belirteyim.



Bir yüzü renkli,diğeri daha maskülen renkte seçilerek dikilirse Babalar da rahatça kullanabilir.






Bebeğinizin ağırlığını omuzlara ve bele eşit dağıttığı için yormaz,omurgaya zarar vermez.
Yıkar, kurutur, kullanırız.




Bebeğinizi bağrınızda ,sırtınızda veya kalça üstünde taşımayı dener en rahat pozisyonu seçebilisiniz.

Ayrıntlar ve sipariş için : https://eeebebek-nalan.blogspot.com.tr/2017/07/sar-dolas-mei-tai-sling-veya-bebek.html


KUMAŞTAN MAMA SANDALYESİ için http://eeebebek-nalan.blogspot.com.tr/2012/04/sandalyeye-uyarher-yere-tasnrpratik-mi.html

https://www.blogger.com/blogger.g?blogID=7317446102223490241#editor/target=post;postID=6648394090649723399;onPublishedMenu=template;onClosedMenu=template;postNum=8;src=postname

EMZİRME ÖNLÜĞÜ için https://www.blogger.com/blogger.g?blogID=7317446102223490241#editor/target=post;postID=7063130590337681520;onPublishedMenu=allposts;onClosedMenu=allposts;postNum=5;src=postname BAKINIZ.

15 Haziran 2017 Perşembe

Saksı,bahçe süslemeleri

15 (360x511, 131KB)


10 (488x512, 148Kb)

11 (564x632, 186KB)

4 (300x400, 74kb)


00 (527x700, 274KB)


8 (525x700, 195KB)



Daha fazlası linkte...

http://dikulya67.ru/post407757139/









19 Nisan 2017 Çarşamba

SAKSILAR VE ÇİÇEKLERİ KURCALAMA ZAMANI

Bir saksı üzerinde Düğmeler.  dekor fikri (2) (495x640, 169KB)
Bahar geldi ,saksı çiçeklerinin toprağını değiştirmek ,yeni çiçekler dikmek gibi uğraşların zamanı geldi. 
Evde bahar temizliği yaparken ele ayağa dolaşan tek kalmış düğmeler ıvırzıvırları da ortadan kaldırmak için iyi bir fikir buldum.
Paylaşmak benden yapması sizden :)...
Bir saksı üzerinde Düğmeler.  dekor fikri (1) (640x480, 140KB)

http://marrietta.ru/post413335501/